Günümüzde pek çoğumuz, yoğun tempomuz ve besin değeri düşük gıdaların yaygın olduğu bir ortamda sağlıklı bir diyet sürdürmekte zorlanıyoruz. Peki, vücudumuz ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri yeterince alabiliyor mu, yoksa eksik mi?
Besinler, makro besin ve mikro besin olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Makro besinler, yağlar, proteinler ve karbonhidratları içerirken, mikro besinler vitamin ve mineralleri kapsar. Makro besin eksikliği nadir görülsede, mikro besin eksikliği daha sık karşımıza çıkar.
Mikro besin eksikliği, esansiyel besinlerin (vitamin ve mineraller) yetersiz alımı olarak tanımlanır ve bu durum malnütrisyonlara ve çeşitli hastalıklara yol açabilir. Amerika Tarım Bakanlığı'na göre, önerilen günlük alım miktarları (RDA, RDI, EAR gibi terimlerle ifade edilenler) genellikle besin eksikliğini önlemeye yönelik olup, hücresel işlevi optimize etmek için yeterli olmayabilir.
Yeterli Alım (AI): Bu seviyedeki alımın beslenme yeterliliğini sağladığı varsayılır; eksiklik sağlamayacak minimum miktar olarak düşünülebilir. (BESLENME REFERANS DEĞERİ: BRD karşılığı sayılabilir.)
Örneğin; BRD değerlerine göre C vitamini için günlük minimum miktar 75-90 mg arasındadır. (BRD değerleri yaşa, cinsiyete ve fizyolojik durumlara göre değişmektedir.)
Tiamin (B1) vitamini için ise 1 mg BRD değeridir.
Yani tablolar bize şunu söyler:
- Günde 1 mg tiamin alıyorsanız beriberi olmazsınız,
- Yada 75 mg C vit alıyorsanız iskorbüt gelişmez.
Peki bu gerçekten -YETERLİ- midir?
Dr. Robert Heaney, beslenme ve tıp bilimlerine katkısı nedeniyle ödüllendirilen bir uzman, "mevcut öneriler yalnızca hastalığın önlenmesine dayanıyor ki bunlar biyolojik açıdan savunulacak miktarlar değildir" diyor. Yani, sadece belirli hastalıklardan korunmak için önerilen miktarlar, genel sağlığımızı optimize etmek için yeterli olmayabilir.
RDA değerleri eksiklik hastalıklarını önlemek için yeterli ama hücresel işlevi optimize etmek için yeterli olmayan düzeydeki besin maddelerinin alımı kalp hastalığı, kanser, depresyon, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, Alzheimer gibi uzun süreli yetersizlik hastalıklarına yol açacaktır.
Öyleyse sizce de günümüzde görülme sıklığı her geçen gün artan bu hastalıklara yol açan nedenlerden biri de sağlıklı gıdalara erişmekteki zorluk ve gıdalardan yeterli vitamin ve mineralleri alamamak olabilir mi?
Bir örnekle anlatmak gerekirse;
- Ciddi bir folik asit eksikliğiniz varsa birkaç ay sonra anemi gelişir veya hamilelik döneminde eksikliğiniz olursa bebeğin doğum kusurlarıyla dünyaya gelebilir.
Bu bir eksiklik hastalığıdır.
- Ancak 30-40 yıl boyunca optimum fonksiyon için yeterli folik asitiniz yoksa Alzheimer hastalığı riskinizin iki katına çıkması uzun süreli yetersizlik hastalığıdır.
Birçok kişi, önerilen mikro besin alımlarını karşılamadığı için günlük bir multivitamin/mineral takviyesi kullanarak bu eksiklikleri dengelemeyi tercih edebilir.
Belirli durumlar altında ihtiyaç duyulan besinlere şartlı temel besin maddeleri denir. Bu temel besin maddeleri, yaşam için kaçınılmazdır ve fosfatidil serin, koenzim Q10, alfalipoik asit, asetil L-karnitin gibi maddeleri içerir. Bu maddelerin üretilmesi için yeterli miktarda vitamin ve mineral gereklidir.
Ancak, her bireyin ihtiyacı da aynı değildir.
Genetik faktörler, yaş, cinsiyet, kronik hastalıklar, sigara içme, maruziyet gibi faktörler vitamin ve mineral ihtiyaçlarını etkileyebilir. Bu nedenle, bazı kişiler belirli türde vitamin ve minerallere diğerlerinden daha fazla ihtiyaç duyabilir.
Kimi insanlar belirli türde vitamin ve minerallere diğerlerinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır.
- Çocuk doğurma çağındaki kadınlar (folat, D vitamini, demir)
- Hamile ve emziren kadınlar (B6 vitamini, folat, D vitamini, demir)
- Günde 1.200 cal < tüketen insanlar (çoklu mikro besinler)
- Obez bireyler (çoklu mikro besinler)
- Bebekler, çocuklar ve ergenler (D vitamini, folik asit)
- Koyu renkli cilde sahip insanlar (D vitamini)
- Maruz kalan tüm cildi örten veya dışarıdayken yoğun güneş kremi kullananlar (D vitamini)
- Yaşlı yetişkinler (B12 vitamini, D vitamini, çinko)
- Düşük sosyoekonomik durum (çoklu mikro besinler)
- Bariatrik cerrahi geçiren hastalar (çoklu mikro besinler)
- Yağ malabsorpsiyon sendromları olan hastalar (yağda çözünen A, D, E ve K vitaminleri)
- Alkolikler (A vitamini, B vitaminleri)
- Sigara içenler (C ve E vitaminleri)
- Veganlar ve sınırlı hayvansal ürün alımı olanlar (B12 vitamini, D vitamini, kalsiyum)
- Bazı mikro besinlerin emilimine ve / veya metabolizmasına müdahale eden ilaçlar alan kişiler (örneğin, mide ekşimesini tedavi etmek için kullanılan proton pompası inhibitörleri B 12 vitaminin emilimini bozabilir ; sık aspirin kullanımı C vitamini düşürebilir ).
- Kronik hastalığı olanlar, Diyabet ( B komplex vitamini, metformin kullananlar B12)
Bu noktada multivitamin ve mineral takviyeleri devreye girer.
Takviye edici gıdalar, sağlıklı vücut fonksiyonlarını destekleyen, hastalık oluşmadan da kullanılması önerilen ve günlük ihtiyaçları karşılamaya yardımcı olan ürünlerdir.
Ancak, takviye seçerken içerdikleri vitamin ve minerallerin aktif ve güvenli formlarına, günlük kullanıma uygun miktarlarda olmalarına ve etkili bir şekilde kombinasyonlarına dikkat etmek önemlidir. Etiket okuma bilgisinin ne kadar önemli olduğunu burada tekrar hatırlatmak isterim. BRD değerlerini karşılamayı bilmeli ve aktif formaları önemsemeliyiz.
Yaşam stili ve beslenme şartlarımız multidesteklere ihtiyacımızı genel olarak artırmış olasa da bazı belirgin durumlarda Multivitamin ve mineral takviyelerine ihtiyaç duymamız daha da artabilir:
-Kendimizi yorgun ve bitkin hissettiğimiz zamanlarda
-Zihinsel olarak yoğun ve stresli dönemlerimizde
-Fiziksel olarak yoğun ve yorucu zamanlarda
-Cilt, saç ve tırnak sağlığımızı güçlendirmek istediğimizde
-Metabolizmamızı düzenlemek ve güçlendirmek istediğimizde
-Hastalık dönemi atlattığımız ve/ veya bağışıklığımızı güçlendirmek istediğimizde
-Uzun süreli antibiyotik/ ilaç kullanımı ardından
-Bağırsak problemleri atlattığımız dönemlerde
-Kronik hastalıkların varlığında
Sonuç olarak, günlük vitamin ve mineral ihtiyaçlarını doğru bir şekilde karşılamak bazen zor olabilir. Multivitamin ve mineral takviyeleri, bu ihtiyaçları dengelemek ve genel sağlığı optimize etmek için kullanılabilecek etkili bir araç olabilir. Ancak, her bireyin ihtiyacı farklı olduğundan, takviye kullanmadan önce bir sağlık profesyoneliyle görüşmek önemlidir. Unutmayın, doğru ve dengeli bir diyetin temeli, sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır.
DR. KEVSER KÖŞ
2PD İLE İLGİLİ NOTLAR:
2PD: içerdiği Yüksek ve aktif 29 etken madde ile;
Günlük ihtiyaç duyulanı tamamen karşılayan multivitamin ve Multimineral kompleksi desteğidir.
Kombine ve sinerjik etkinliği sayesinde maksimum fayda sağlar.
Temel depoları doldurur, günlük enerji ihtiyacını tamamlar.
Cilt, saç, tırnak ve metabolizmayı destekler, yaşlanmayı geciktirir.
Günde 2 kapsül ile ‘Hayatı ayrıcalıklı’ yaşatır.
Hayatı ayrıcalıklı yaşamak için ihtiyacınız olan tüm içerik sadece 2 kapsülde. Üstelik bunu iştah artırmadan yapar..
İhtiyaç duyulan işte tam da o multidestek, üstelik iştah artırmayan..
- 29 etken madde içerir; tüm vitamin ve minerallerin aktif formları ve yüksek BRD değerleri kullanılmıştır.
- Yüksek B vitamin kompleksi içerir.
- Çoklu bileşendir, bu sayede birden fazla ürünü aynı anda kullanarak, kullanım kolaylığı, ulaşılabilirlik ve maaliyet faydası sağlar.
Kullanım Amaçları:
- Enerji desteği
- Zihin Desteği
- Fiziksel performans desteği
- Bağışıklık desteği
- Cilt, saç ve tırnak sağlığı desteği
- Metabolizma desteği
2PD Ürününü İncelemek İçin Tıklayın!